[ No Description ]



 



RM 13.99

Mülkiyet kar??t? ya?l? anar?ist, hayat?n?n son y?llar?nda ironik bir durumda kald?. ?sviçre vatanda?l???na girmenin yollar?n? arayan Bakunine sunulan seçenek, orada bir ev sahibi olmas?yd? ve belki de en hazini, sahip olaca?? bu ev nedeniyle, polisin, resmî tutanaklara “Michael Bakunin, rantiye” notunu dü?mesiydi. 18 May?s 1814te Rusyada do?an Michael Aleksandrovich Bakunin, 1 Temmuz 1876da öldü?ünde ülkesinden çok uzaklardayd? ve cenazesinde yaln?zca 30–40 ki?i vard?. Genç Bakunin için, “A?k, insan?n yeryüzündeki en üst misyonuydu. Bir insan?n kendini a?ks?z vermesi, Kutsal Ruh’a kar?? i?lenmi? bir günaht?”..  Kad?nlar taraf?ndan oldukça çekici bulunan Mihailin ise kad?nlarla ili?kisi hep ruhsal bir a?k olarak kald?. ?sviçrenin muhte?em manzaras? e?li?inde George Sand romanlar? okuyan Bakunin, Frans?z dü?üncesinin Alman dü?üncesinden üstün oldu?u inanc?n? sa?lamla?t?r?yordu.   Bakunin, Marx için, “O, beni duygusal idealist olarak adland?r?yordu; hakl?yd?. Ben de onu, hoyrat, kendini be?enmi? ve ac?mas?z olarak de?erlendiriyordum; ben de hakl?yd?m” diyordu..   Kendisine ili?kin konularda kindar olmayan Bakunin, Herzenin kar?s?na gösterdi?i so?uklu?u hayat?n?n sonuna kadar unutamad?. “Art?k reaksiyonun muzaffer güçlerine kar?? Sisifosun ta??n? yuvarlamak için ne gerekli güce ne de güvene sahibim. Bu yüzden, mücadeleden çekiliyor ve arkada?lar?mdan tek bir iyilik bekliyorum: Unutulmak”, Orta ve geç on dokuzuncu yüzy?lda, radikal sol –yani, açgözlü kapitalizm ele?tirmenleri ve sanayi i?çilerinin özgürlü?ünün savunucular?– iki temel franksiyona ayr?l?yordu: Marksistler ve anar?istler. Kabaca söylemek gerekirse (ki bu son derece kar???k bir hikâyedir), kazanan Marksistler oldu ve yirminci yüzy?l?n tüm ba?ar?l? sol devrimleri –Rus, Çin ve Küba, örne?in– Marksist ilkelere ba?l?l?klar?n? ilan ettiler.   Marksistler ile anar?istler aras?ndaki sava? bu noktada tarihsel bir meraktan öte devam eden bir meseledir. Pi?man olmayan ya da ele?tirilmeyen tek gerçek Marksist sol Kim Jong Il ve taraf etraftaki birkaç entelektüel ve profesördür. Anar?izm ise uygulanabilir bir toplumsal hareket olarak ?kinci Dünya Sava??yla yava? yava? tükenmeye yüz tutmu?ken küreselle?me kar??t? hareket ve dönemimizin di?er radikalizmleri içinde yeniden dirilmeye ba?lam??t?r.   Ne var ki, döneminde –Marx’?n di?erleriyle aras?ndaki– bu sava? bir ölüm kal?m meselesiydi ve Marksizm muhtemel kapitalizm kar??t? olarak ve yan? s?ra anar?izm kar??t? olarak tan?mlan?yordu. Asl?nda, Marx’?n yazarl??? anar?izme yönelik sald?r?lar? aç?s?ndan handiyse gülünç bir geni?li?e ula?m??t?r. Marx’?n Alman ?deolojisi kitab?n?n büyük bölümü –yüzlerce sayfas?– bireyci/anar?ist Max Stirner’e yönelik bir sald?r?dan ibarettir. Felsefenin Sefaleti Proudhon’a kar?? büyükçe bir fikir sava??d?r. Marx onca zaman ve enerjisini Bakunin’e sald?rmaya harcam??t?r:  “dangalak!” “canavar, et ve ya? y???n?,” “sap?k” vesaire:  bu tabirler, has?mlar? söz konusu oldu?unda Marx’?n bildik üslubudur: yazarl??? yar? bilimsel inceleme, yar? sözlü tacizdir. Marx’?n, gerek kendi a?z?ndan gerekse de kimi sözcülerini kullanarak ony?llar boyunca yöneltti?i ve muhtemelen di?erleri denli e?lenceli olmayan var olan suçlamas?, Bakunin’in bir muhbir oldu?u yönündeydi ve Marx’?n bu ba?ar?l? sald?r?lar? nihayetinde Bakunin’in Enternasyonal ??çi Z?mb?rt?s?ndan tasfiyesine yol açt?..  
view book